Birçok insan hayatında kendisini sınırlayan düşünceleri, inançları hedeflere ulaşma sürecinde bir duvar gibi önlerine koyuyor. Bu düşünceler, inançlar bizi hep aynı yerde saymaya mahkum ediyor.
Bu düşüncelerin, inançların çoğuna bilinçsizce sahibiz ve potansiyelimizi sınırlayarak mazeretler buluyoruz. Zig Ziglar diyor ki “Biz yetenek ve becerilerimizi inkar ederiz; çünkü kabullenmek, bizi onları kullanmak zorunda bırakır.” İnkar etmek kolay olarak görünür.
Bizler insanoğlunun sınırlarının ne olduğunu bilmiyoruz; ama biz sadece buna inanmamak için her şeyi yapıyoruz. İçimizdeki potansiyelin sınırı yok... İnsanlar kaderlerinin koyduğu her türlü engeli aşma potansiyeline sahip; ama kendine koyduğu engelleri hiçbir zaman aşamıyorlar. Ben bunu başaramam, ben yapamam, diyerek başarabileceklerinden uzak kalıyorlar.
Bizler insanoğlunun sınırlarının ne olduğunu bilmiyoruz; ama biz sadece buna inanmamak için her şeyi yapıyoruz. İçimizdeki potansiyelin sınırı yok... İnsanlar kaderlerinin koyduğu her türlü engeli aşma potansiyeline sahip; ama kendine koyduğu engelleri hiçbir zaman aşamıyorlar. Ben bunu başaramam, ben yapamam, diyerek başarabileceklerinden uzak kalıyorlar.
Bir fil, tonluk yükü hortumuyla kolayca kaldırabilir; ama siz hiçbir sirkte bu dev yaratıkların sessizce küçük bir kazığa bağlandıklarını gördünüz mü?
Bir fil küçük ve güçsüzken ağır bir zincirle hareketsiz bir demir kazığa bağlanır. Ne kadar çok zorlarsa zorlasın zinciri kıramayıp kazığı yerinden oynatamadığını keşfeder.
Sonradan fil ne kadar büyük ve güçlü hale gelirse gelsin yerde yanı başında duran kazığı gördüğü sürece hareket edemeyeceğine inanmaya devam eder. Birçok akıllı yetişkin de sirkteki fil gibi davranır. Düşüncelere, hareketlere ve sonuçlara hapis olmuşlardır. Asla kendi koydukları sınırların ötesine geçemezler.
Beyniniz ile sınırsız bir güce sahipsiniz.
Siz de her şeyi yapabilirsiniz.
Arzuladığınız yaşamı siz de yaşayabilirsiniz.
İnsanlar bu potansiyele sahip olmalarına rağmen mağlubiyeti kabullenmeleri en büyük felakettir. Hiç kimse nefes aldığı müddetçe kendisini bitmiş tükenmiş görmemelidir. Kalp çarptıkça potansiyellerini kullanabilirler.
Bir elmanın ağacında çürümesinde ne güneşin, ne yağmurun bir sorumluluğu vardır. Esas elmanın kendisinin zayıf olması elma ağacının çürümesine neden olur.
İnsanlar da sanki elma ağacı gibi az bir potansiyele sahip gibi kendisini istemedikleri durumlara sürüklüyorlar.
Başarmak için bütün potansiyelinizi kullanabilirsiniz. Başarı istiyorsanız işini başarısızlık zamanında terk etmemelisiniz. Bütün zorlukları aşabilecek kadar potansiyele sahipsiniz, yeter ki kendinize sınırlar koymayın.
Kaynak: Herkes İçin NLP, Cemal Kondu, 2010.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder