Milton Modeli, Richard
Bandler ve John Grinder‘in hipnoterapist Milton Erickson’u modellemesiyle
ortaya çıkmıştır.
Erickson, geleneksel psikoterapi ve hipnoterapinin kullandığı yaklaşımların dışına çıkmış, hastanın emir cümleleriyle hipnotize edilmesi yerine dolaylı telkinlerde bulunmuştur. Dolaylı telkinlerin bilinç tarafından fark edilemediğini, ancak bilinçaltını etkilediğini bulgulayan Erickson, telkinlerini ses tonundaki değişimlerle metafor ve hikayeler içine gizlemiş ve bilinçaltının ilgili gizli emirlere tepki verdiğini görmüştür.
Erickson’ ın çalışmalarında hikayelerdeki anlamda sanatsal bir belirsizlik vardı ve bazı bölümlerde bilinçaltının doldurması için boşluklar bırakılıyordu. Kişinin ilgili boşlukları doldurmasıyla değişim kendiliğinden gerçekleşiyordu.
Bandler ve Grinder, belirsiz dil kullanımını, oluşturdukları Milton Modelinde kullanmış ve hipnotik dil dizgelerini sistemleştirmişlerdir.
Milton Model: Bir trans ya da farklılaşmış bir bilinç durumunun yaratılmasını ve bilinç dışı kaynakların arzu edilen değişiklikleri oluşturarak zor sorunları çözümleyecek biçimde kullanılabilmesini sağlamak üzere hazırlanan bir dil örüntüleri dizisidir.
Erickson, geleneksel psikoterapi ve hipnoterapinin kullandığı yaklaşımların dışına çıkmış, hastanın emir cümleleriyle hipnotize edilmesi yerine dolaylı telkinlerde bulunmuştur. Dolaylı telkinlerin bilinç tarafından fark edilemediğini, ancak bilinçaltını etkilediğini bulgulayan Erickson, telkinlerini ses tonundaki değişimlerle metafor ve hikayeler içine gizlemiş ve bilinçaltının ilgili gizli emirlere tepki verdiğini görmüştür.
Erickson’ ın çalışmalarında hikayelerdeki anlamda sanatsal bir belirsizlik vardı ve bazı bölümlerde bilinçaltının doldurması için boşluklar bırakılıyordu. Kişinin ilgili boşlukları doldurmasıyla değişim kendiliğinden gerçekleşiyordu.
Bandler ve Grinder, belirsiz dil kullanımını, oluşturdukları Milton Modelinde kullanmış ve hipnotik dil dizgelerini sistemleştirmişlerdir.
Milton Model: Bir trans ya da farklılaşmış bir bilinç durumunun yaratılmasını ve bilinç dışı kaynakların arzu edilen değişiklikleri oluşturarak zor sorunları çözümleyecek biçimde kullanılabilmesini sağlamak üzere hazırlanan bir dil örüntüleri dizisidir.
Milton Modeli
dili şu yönlerde kullanmıştır:
1. Kişinin gerçeğini aynalama ve önderlik etme
2. Bilinçli zihnin devreden çıkmasını sağlayarak
kullanma
3. Bilinçaltı ve iç kaynaklara ulaşma
Erickson gerçeklik
durumlarını aynalarken hastasının nefes alış sıklığına uydurmuş, yavaş biçimde
ve yumuşak bir tonla konuşmuştur. Kişinin dikkatini belirli uyaranlara
odakladıktan sonra subjektif biçime gelen deneyimleri transı derinleştirmede
kullanmıştır.
Milton Modeli silme, çarpıtma ve genellemeleri barındıran cümleler oluşturmada bir yoldur. Alıcı ayrıntıları doldurmakta ve deneyimine ilişkin duyumlarının anlamını aktif biçimde araştırmaktadır. Bu noktada, kişiye az içerikli bir bağlam verilmektedir. Bağlam paralelinde kişi içeriği kendi oluşturmaktadır.
Milton Modeli örüntüleri beyinde dil merkezinin bulunduğu bölgeyi meşgul etmekte ve bilinçli zihin olası anlamları ve belirsizlikleri çözmeye çalışmaktadır.
Konuşmada gerçekleştirilebilecek tonal değişimler, perde değişimleri ya da jestlerle belirli bölümlerin vurgulanması mümkündür.
Milton Modeli silme, çarpıtma ve genellemeleri barındıran cümleler oluşturmada bir yoldur. Alıcı ayrıntıları doldurmakta ve deneyimine ilişkin duyumlarının anlamını aktif biçimde araştırmaktadır. Bu noktada, kişiye az içerikli bir bağlam verilmektedir. Bağlam paralelinde kişi içeriği kendi oluşturmaktadır.
Milton Modeli örüntüleri beyinde dil merkezinin bulunduğu bölgeyi meşgul etmekte ve bilinçli zihin olası anlamları ve belirsizlikleri çözmeye çalışmaktadır.
Konuşmada gerçekleştirilebilecek tonal değişimler, perde değişimleri ya da jestlerle belirli bölümlerin vurgulanması mümkündür.
Milton Model Cümle Kalıpları (Hipnotik Dil Kalıpları):
Belirsiz Fiiller:
Belirsiz isim ya da belirsiz fiiller kullanıldığında, iletişim kurulan kişi, kişinin ya da eylemin ne olduğuna odaklanır ve o boşluğu zihninde doldurur.
Örnek: "Eğer istersen başarabilirsin... "
Belirsiz isim ya da belirsiz fiiller kullanıldığında, iletişim kurulan kişi, kişinin ya da eylemin ne olduğuna odaklanır ve o boşluğu zihninde doldurur.
Örnek: "Eğer istersen başarabilirsin... "
Belirsiz Referanslar:
Cümlede belirsiz özneler yer alırsa, cümlede bahsedilen kişi ya da kişiler belirsiz olduğundan, karşıdaki kişi cümledeki kendi yerini sorgular.
Örnek: “Bulunduğum ortamın her zaman temiz ve düzenli olmasını isterim..”.
Zihin Okuma: Cümle oluşturulurken, karşıdaki kişinin düşüncelerinin bilindiği varsayılır. Bilinçli olarak yapıldığında, kişilere bir sonraki eylemleri için bir yol gösterir.
Örnek: "Senin, bu yılki hedefine ulaşma konusunda hevesli olduğunu biliyorum... "
Belirsiz Kıyaslama: Cümlede kullanılan kıyaslamanın kaynağını kişinin doldurması beklenir.
Örnek: "Bu ay daha çok çalışacağını yapacağını biliyorum..."
Evrensel Ölçütler: Hep, her, her zaman, hiçbir zaman, herkes, hiç kimse gibi kelimelerle genelleme yapılır.
Örnek: “Her zaman olduğu bu konuda da beni destekleyeceğine inanıyorum.”
Neden-Sonuç Bağlantısı:
Örnek: “Sibel ile tanıştığından beri çok daha enerji dolu görünüyorsun.”
Karmaşık Denklikler: Cümlede, bir durumun devamında başka bir durum belirtilir ve kişilerde bu durumla karşılaşılacağı algısı yaratılır
Örnek: "Kendini müziğin ritmine bıraktıkça daha iyi dans edeceksin... "
Varsayımlar: Farklı bir anlamın gizli olarak taşındığı ve kişilerin bilinçdışına bu mesajın verildiği cümlelerdir
Örnek: “Ne kadar çok ilerleme kaydettin. Farkında mısın?”
Gereklilik Model Operatörleri: Güç verici eylem kurallarını önermek amacıyla kullanılır
Örnek: "Bir an önce iyileşmek için ilaçlarını alman ve moralini yüksek tutman gerekiyor..."
Olasılık Model Operatörleri: Bireye tolerans tanıyarak güç kazandıran bir çerçeve oluşturmak için kullanılan cümlelerdir
Örnek: "Daha başarılı olabilirsin. Detaylara daha fazla önem verirsen işinde daha iyi hale gelebilirsin."
Süreç – Sonuç İlişkisi Oluşturma: Süreçle ilgili bilgileri içeren ve sonuca bağlayan cümleler, kişilerin bunları kendilerine en uygun biçimde anlamlandırmalarını sağlar
Örnek: "Çalışanlarına değer verdikçe, onların sorunlarına çözüm buldukça ve müşteri odaklı çalıştıkça başarının tadına varacaksın..."
Deneyimleri Geleceğe Uyarlama: "Kendini bir sahil kenarında düşünebilirsin... Ve bu müziği dinledikçe, nefes almayı sürdüreceksin, önce
çabuk ve kısa soluklarla başlayacaksın ve daha sonra derin bir nefes
alacaksın... Şimdi daha iyi hissediyorsun, değil mi? Müziğin sesi, giderek derinleşmene sebep oluyor."
İkili Bağlayıcılar: İkili bağlayıcılar, cümlenin içinde söylenmemiş bir varsayımı içerir ve kişilere misyon yükler
Örnek: "Ahmet, raporu ne zaman göndereceksin? Bu akşam mı? Yarın sabah mı?"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder