27 Aralık 2016 Salı

Davranış ve Eğilimlerimiz İle İlgili 11 İlginç Bilgi


eğilimler

Elbette tüm davranışlarımızı ölçüyor, tartıyor ve ardından karar vererek gerçekleştiriyoruz. Fakat bazı ortak koşullar ya da durumlar olduğunda benzer davranışlar sergileyebiliyoruz ya da davranışlarımızı algılarımıza göre ortak bir yönde şekillendirebiliyoruz. 

Hangi durumlarda benzer davranışlar sergilediğimize dair yapılan araştırmalar, aşağıdaki sonuçları ortaya koymaktadır. İşte davranış ve eğilimlerimiz ile ilgili 11 ilginç bilgi: 

29 Kasım 2016 Salı

İletişimde Etkileyiciliğin Sırrı: Hipnotik Dil Kalıpları

hipnotik dil kalıpları

Milton Modeli, Richard Bandler ve John Grinder‘in hipnoterapist Milton Erickson’u modellemesiyle ortaya çıkmıştır.

Erickson, geleneksel psikoterapi ve hipnoterapinin kullandığı yaklaşımların dışına çıkmış, hastanın emir cümleleriyle hipnotize edilmesi yerine dolaylı telkinlerde bulunmuştur. Dolaylı telkinlerin bilinç tarafından fark edilemediğini, ancak bilinçaltını etkilediğini bulgulayan Erickson, telkinlerini ses tonundaki değişimlerle metafor ve hikayeler içine gizlemiş ve bilinçaltının ilgili gizli emirlere tepki verdiğini görmüştür.

3 Ekim 2016 Pazartesi

Hangisisiniz? A Tipi Mi? B Tipi Mi?


a tipi b tipi kişilik

Friedman ve Rosenman’ ın kişiliğe yönelik araştırmalarında davranışların incelenmesi sonucunda kişilik yapılarını “A Tipi” ve “B Tipi” kişilik olarak ikiye ayırmışlardır. Bu iki tip çeşitleri duygu ve hareket kompleksi olarak tanımlanmaktadır.

28 Eylül 2016 Çarşamba

Risk Almak Ya Da Almamak! Bütün Mesele Bu...

risk alırken dikkat edin

Bazen bir toplantı esnasında herkesin, özellikle yöneticimizin şiddetle itiraz edebileceğini düşündüğümüz bir konuda kararlarımızı açıklamak, bazen kaybedeceklerimizi düşünerek uzun süredir sonlandırılması gereken bir ilişkiyle ilgili bir türlü karar verememek, bazen yeni bir işe atılmak, bazen de yaşam şeklimizi değiştirmek...

Risk almamızı gerektiren o kadar çok durumla karşı karşıya kalıyoruz ki!

Peki böyle durumlarda ne yapmamız gerekiyor?

19 Eylül 2016 Pazartesi

Benim Hala Umudum Var. Ya Sizin?


umutsuzluk

Bazen hayatımızda her şey yerli yerinde olsa bile kendimizi mutsuz, gelecekten beklentisiz hissederiz. Günlük planlarımızı yapmak dahi anlamsız gelmeye başlar. Böyle durumlarda bildiğimiz alışverişe gitmek, film seyretmek, konser ve benzer aktiviteler de işe yaramaz gibi görünür. Aşağıda, böyle durumlarda kendimize uygulayabileceğimiz bir test mevcut. 

Hazırsanız, test zamanı! 

8 Ağustos 2016 Pazartesi

Kendinize Ne Kadar Saygı Duyuyor, Kendinizi Ne Kadar Beğeniyorsunuz?


öz saygı

En son ne zaman aynaya baktınız ve gözlerinizin içindeki ışığı fark ettiniz?

Çoğumuz bir sürü hedefin ve hayatın hızının içinde en önemli şeyi *kendimizi* unutuyoruz. Aşağıdaki mini test özsaygınız ve özgüveniniz hakkında öngörü elde edebilmeniz için hazırlandı.

4 Ağustos 2016 Perşembe

25 Temmuz 2016 Pazartesi

11 Temmuz 2016 Pazartesi

20 Haziran 2016 Pazartesi

Test Zamanı! Kendinizi Nasıl İfade Ediyorsunuz?

www.rotagelisim.com.tr


Kişiler, sorunu yaşadıklarında mutlaka bir noktada karşılarındaki kişinin kendilerini anlamadığını ya da kendilerini ifade edemediklerini düşünüyorlar. Bu durum da çoğunlukla kendini daha iyi ifade etmeye çabalarken, tartışmanın daha da büyümesine neden oluyor. İnsanlar için kendini ifade etmek ve bundan emin olmak oldukça önemli. 

Aşağıdaki envanter üzüntü, korku, öfke, sevgi, nefret ve mutluluk gibi duyguları nasıl ifade ettiğiniz ile ilgili bir sonuca varmak için hazırlandı. 

13 Haziran 2016 Pazartesi

30 Mayıs 2016 Pazartesi

SAĞ BEYİN - SOL BEYİN TEORİSİ BİR EFSANE Mİ?


Günümüzde sağ-sol beyin tanımlamaları oldukça popülaritesi olan bir konudur. Bir çok sinir ve ruh bilimci sadece bir efsane olabileceğini de düşünmektedir.

Sağ -sol beyin teorisine göre, beynin her iki yanı farklı düşünme türlerini denetlemektedir. Sağ beyin ''daha sezgisel, düşünceli ve olaylara sübjektif bakabiliyorken'', sol beyin ''daha mantıklı,daha nesnel,daha analitik,daha kontrollü''dür denmektedir.

Nobel ödüllü Dr.Roger W. Sperry, beynin iki arasında olan iletişimi iki bağlantı arasını keserek kaldırmış, epilepsi nöbetlerini azaltmıştır ve sara hastalarında da farklı sonuçlar yaşanmıştır.
Örneğin; sol beynin, sadece matematiksel işleme tabi tutulmuş nesneleri sayabildiği gözlemlenmiş, böylece dilinin sol beyin tarafından kontrol edildiği ispatlanmıştır.

Sol-sağ beyin baskınlığı teorisine göre:

SOL BEYİN 

* Yüzleri tanımak,
*Duyguların ifadesi,
*Karşı tarafın duygularını okuma,
*Sezgi,
* Görüntüler,
*Yaratıcılık,
*Müzik

SAĞ BEYİN
*Mantık,
*Eleştirel düşünme,
* Dil,
*Muhakeme yeteneği,
* Sayılar





24 Mayıs 2016 Salı

Biz, Salıncak Sırasını Heyecanla Bekleyen Çocuklardık...



Hatırlayın...

Bir zamanlar kağıt bardaklardan kuleler yapardık. Sokaklarda gönlümüzce saklambaç, misket, istop, yakartop ve bir sürü başka oyunlar oynardık. Bazen mızıkçılık da yapardık. Derdik ki: "Banane, ben başka oyun oynamak istiyorum!". 

11 Mayıs 2016 Çarşamba

Duygusal Açıdan Ne Kadar Dengeli Olduğunuzu Test Edin

Kişilik Testi

Duygusal denge hem kendimizi dış dünyaya doğru yansıtmamız, hem de dış dünyayı algılamamız açısından oldukça önemli bir kavram. Sarsılmaz derecede soğukkanlı ya da duygularını uçlarda yaşayan hassas biri olabilirsiniz. Duygusal Denge konusunda her eğilimin kendine özgü avantajları olduğu gibi dezavantajları da bulunmakla birlikte, ilk yapmamız gereken ise, duygusal denge konusunda nasıl olduğumuzu öğrenmek...

Duygusal dengenizi ölçme zamanı! 

10 Mayıs 2016 Salı

Herkes Yeterince Güç Elde Ettiğinde Şiddet Uygular Mı? - Üçüncü Hare Deneyi


üçüncü dalga deneyi

Üçüncü Hare Deneyi, 1967 yılında Amerika'nın California eyaletinde bir lisede tarih öğretmeni olan Ron Jones tarafından uygulanmıştır. Deneyin amacı ise, en demokrat ve eğitimli insanların bile şiddete ve faşizme olan eğilimini ispat etmekti. Çünkü Jones'a göre "Disiplinden, birlikten, hareketten ve gururdan gelen güç" önemliydi!

29 Nisan 2016 Cuma

Her Konuda İyi Olmaya Çabalayanlara Kötü Haber: MÜKEMMELİYETÇİLİK ÇEKİCİLİĞİ AZALTIYOR !



İnsanlar çoğunlukla "mükemmel" kişi olurlarsa, yani mümkün olduğunca "iyi" olurlarsa çevreleri tarafından daha çok kabul görüp, daha çok sevileceklerini düşünüyorlar. Bu düşünceyi biraz daha açık ifade etmek gerekirse: iyi bir eş, iyi bir arkadaş, iyi bir dost ya da iyi bir öğrenci olduğumuzda çevremizin bizi daha fazla seveceğini düşünüyoruz. 


18 Nisan 2016 Pazartesi

KADERİNİZ TAMAMEN SİZİN ELİNİZDE!


Reform-Chess diye satranç üzerine düşüncelerini anlatan bir kitabı da bulunan Macar kökenli eğitim psikoloğu Laszlo Polgar'ın ,yetenek denilen şeyin sonradan kazanılabileceğini düşünen ender sosyal bilimcilerden biri olarak adını duyurmasının ilginç bir hikayesi vardır.

31 Mart 2016 Perşembe

Oysa Ki, Biz Hep EGOyu Suçlamıştık!

İd, ego, süperego, freud, psikanaliz


"Egosu tavan yapmış birine harcayacak vaktim yok"

"Egonu sevsinler!"

"Bu nasıl bir ego böyle!"

"Adam egonun büyüklüğünden kendini dev aynasında görüyor"

Birçoğumuz bunlara benzer cümleleri kurduk. Bazen karşı cinsten duygularımıza karşılık bulamadığımız biri için, hırçın bir sevgili için, hareketlerine anlam veremediğimiz sinirli yöneticiler için, bazen de bize neden bu kadar karıştıklarını anlayamadığımız anne-babalarımız için...

23 Mart 2016 Çarşamba

İşte Bunlar Hep Empati Eksikliğinden!


Eğitimlerimizde ve koçluk seanslarımızda en çok : "Beni anlamıyorlar", "Kendimi anlatamıyorum" ya da "Bu insanları anlamak çok zor" cümleleriyle karşılaşıyoruz. Yapılan araştırmalar da insanların karşılarındakini anlama ve kendini karşılarındaki kişiye ifade etme konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirttiklerini gösteriyor. 

18 Mart 2016 Cuma

Çanakkale Savaşı ve Seyfullah'ın Annesine Mektubu...




Seyfullah 1903 yılında doğdu. Savaş öncesi dönemde Çanakkale Sultanisi adlı lisede 1. sınıf öğrencisiydi. 29 Eylül 1914 tarihinde Çanakkale'den annesine bir mektup gönderdi. Mektup şöyleydi: 

17 Şubat 2016 Çarşamba

Koşullu Korkuyu İspatlayan Etik Dışı Kabul Edilen Deney - Little Albert Deneyi


John Watson ve asistanı Rosalie Rayner, Johns Hopkins Üniversitesinde sosyal psikoloji alanında çalışıyorlardı. O yıllarda üzerinde durdukları araştırmaysa korkunun doğuştan gelen bir dürtü mü olduğu, yoksa şartlı bir refleks mi olduğuydu. 

15 Şubat 2016 Pazartesi

Kendinize Yapacağınız En Büyük İyilik: AFFETMEK (Gerçek Bir Hikaye)



Alkolik bir anne onu dünyaya getirdi. Annesinden yeterince bakım görmediği için beş yaşında yurda alındı. Sonrasında bir çift tarafından evlat edinildi. Bu çift toplum içerisinde oldukça saygın olmakla birlikte, oldukça sadistti ve küçük kızı çok zor günler bekliyordu...

11 Şubat 2016 Perşembe

Zamanınızı İyi Yönetebiliyor Musunuz? Kendi Kendinize Uygulayabileceğiniz Bir Zaman Yönetimi Testi


Hepimiz zaman zaman "Ne zamandır sinemaya gidemiyorum", "O kadar çok işim var ki, başımı kaşıyacak vaktim yok", "Seni aramayı ne zamandır istiyorum ama öyle yoğunum ki, sürekli unutuyorum" gibi cümleler kurarız. 

3 Şubat 2016 Çarşamba

Ve Artık Kadının Adı Var...





Genç kadın bir hışımla yattığı şilteden kalktı ve banyonun kapısını açtı. Dizleri titrese de, kendini oldukça halsiz hissetse de yüzünü yıkamalıydı. Buz gibi soğuk suyu yüzüne çarpsa biraz olsun kendine gelecekti...

1 Şubat 2016 Pazartesi

26 Ocak 2016 Salı

Konuşmak, Konuşamamaktan İyidir...


Bir an için durun ve geçmişte kendinizi kötü hissettiren anları hatırlayın. 

Çocukluğunuza kadar gidebilen bu yolculukta ne de zor zamanlardan geçtiniz, değil mi? 

Peki bir şeyi fark ettiniz mi?

25 Ocak 2016 Pazartesi

KARAR SİZİN ! "Neden?" mi? "Nasıl?" mı?




Kimimiz 3 kg 100 gr, kimimiz 2 kg 200 gr, kimimiz ise 5 kg 400 gr olarak, küçük ve korunaklı barınağımızdan hiç bilmediğimiz bir dünyaya gözlerimizi açtık...

İlk yıllar farkında olarak ya da olmayarak öğrenmeyle geçti. Emeklemek, yürümek, beslenmek, eğlenmek, üzülmek, kızmak... Bir çok duyguyu deneyimledik. 

Ardından dediler ki:

18 Ocak 2016 Pazartesi

Düşünün: ÇARESİZ MİSİNİZ?



1880 yılında, küçük bir kasabada dünyaya geldi...

Sağlıklı bir bebekken geçirdiği bir hastalık sonucu görme, işitme ve konuşma fonksiyonlarını kaybetti ve kör, sağır ve dilsiz olmakla tanıştı...

11 Ocak 2016 Pazartesi

İnsanlar Neden Yalan Söylerler?



Yalan kelimesi bir çoğumuz için oldukça rahatsız edici bir kavram. Hiçbirimiz bize yalan söylenmesini istemiyoruz. Çünkü geçmişte mutlaka yalan söylendiğini hissettiğimiz, öğrendiğimiz zamanlar mevcut ve muhtemelen kendimizi çok kötü hissetmişliklerimiz var.