Geştalt yaklaşımında dirençle ilgili olarak yapılan çalışmaların amacı, danışanın dirençlerini fark etmesi ve bunlarla ilgili sorumluluklarını üstlenmesidir.
Kariyer kavramı bir çok insan için yüksek maaş, düzenli iş saatleri, rahat çalışma ortamı, yöneticiliğe giden zahmetli yol ve benzer şeyler ifade ediyor.
Başarılı olacağınızı kesinlikle bilseydiniz
ya da güneşin doğması kadar emin olsaydınız ve istediğinizi duruma ulaşacağınıza
garanti verebilseydiniz ne yapardınız? Hayatınızdan memnun musunuz, yoksa
hayalleriniz ve istekleriniz doğrultusunda değişiklikler yapmayı istiyor
musunuz? Kaderiniz mi sizi yönlendiriyor, yoksa başkalarının elinde oyuncak mısınız?
İşyerinde psikolojik taciz ya da İngilizce söyleniş şekliyle mobbing, çalışma
yaşamının var oluşundan bu yana yaşanan, ancak insan doğasının gereğinden
ötürü açığa çıkarmaktan kaçınılan, adeta bilinmezden gelinen karmaşık, çok
boyutlu ve çok disiplinli bir konudur.
D.I.S.C Kişilik Envanteri; Son yıllarda yaygın olarak kullanılan bu envanterin
ortaya çıkışı Dr. W. M. Marston tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu envanter
Kriminoloji ya da suç bilimi suçun açıklamasını yapan, suçlu davranışın nedenlerini inceleyen, suçun önlenmesi ve suçlulukla mücadele ile ilgilenen bir bilimsel öğretidir.
Duygusal zeka (EQ) hem
geliştirilebilir olduğundan, hem de kişiler arası iletişimde oldukça önemli
olduğundan geniş araştırmalara sebep olmuş ve olmaktadır.
Birçok insan hayatında kendisini sınırlayan düşünceleri, inançları hedeflere ulaşma sürecinde bir duvar gibi önlerine koyuyor. Bu düşünceler, inançlar bizi hep aynı yerde saymaya mahkum ediyor.
Risk bazen diğer kişilerin yapmaya cesaret edemediği şeyleri yapmak, bu yolda karşılaşabileceğimiz tehlikeleri ve engelleri göze almaktır. Bazen de bir amaç uğruna elimizde bulunan şeylerden, belki de hepsinden feragat edebilmektir. Burada önemli ve kendimize sormamız gereken soru şu: "Her şeyin bir riski var. Peki biz bu riski ne kadar göze alıyoruz?"
Katharina C. Briggs ve Isabel B. Mayers kişilik tiplerini ortaya koyarken 16 farklı tip açıklaması yapmışlardır ve Carl Gustav Jung’ un tipolojisini esas almışlardır.
Empati veya eşduyum, bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek demektir. Kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında da kullanılır.
İnsanların
aynı olaylar karşısında farklı tepkiler vermeleri birçok insan için
karşılarındaki kişiyi anlama konusunda zorlayıcı bir durumdur. Tepkiler arasındaki
farklılıkların temel nedeni meta programlarının farklı olmasıdır.
Güzel ve etkili konuşmak doğuştan gelen bir yetenek değildir. Belirli çalışmaların düzenli aralıklarla yapılması ve konuşmanın iyi planlanmasıyla kitleler üzerinde büyük etkiler yaratmak mümkündür.
Yapılan
araştırmalar öğrenmenin ve öğretmenin birden fazla yolu olduğunu fakat bu
yolların birini seçip herkese uyarlamanın verimli olamayabileceğini
göstermiştir. Çünkü
Birçok kişi yaşamlarından gerçek hazzı alamadığını, yaşadıkları
hayatın onları tam anlamıyla tatmin etmediğini ve bu durumun sebebini
bilemediklerini belirtiyor. Sebebini bilemedikleri için, durumu
iyileştirme ile ilgili gerekli adımları da atamamış oluyorlar.
Bazı yöneticiler çalışanlarıyla iyi geçinmenin kendilerini ve
departmanlarını başarıya götüreceğine inanırken, bazı yöneticiler de
klasik yönetim anlayışının başarının anahtarı olduğuna inanıyorlar.
Günümüzde bu iki seçenekten çok daha etkili bir liderlik tarzı var: